Birinci kadeh sağlığa!
İkinci kadeh aşk ve zevke!
Üçüncü kadehse düşler âlemine kesilen tek kişilik bir bilete!
Dionysos
Maikammer Neustadt an der Weinstrasse‘nin güneyinde üzüm bağlarının içinde şirin bir kasaba. Yaklaşık 4 bin nüfusu var.
Yürüyüş rotamızı önceden belirlemedik, şehrin güney tarafından, St.Martin‘e doğru ikinci kavşaktan şehre girmeden hemen önce arabayı park ettik. Hava tam istediğim kıvamda, güneş henüz yok, ama olma ihtimali var. 20 derecelerde. Almanya’nın değişken havasını bilmekle birlikte, metrolojinin “bugün yağmuru biraz zor yersiniz!” demiş olmasının rahatlığıyla attık kendimizi doğanın kollarına.
Önümüzde, sağımızda, solumuzda üzüm bağları… Üzüm bağları arasından yürürken karşımıza çıkan her meyvenin tadına bakmayı da ihmal etmedik haliyle. Doğa gerçekten çok zengin ve inanılmaz huzur verici. Çok fazla derinlere dalmadan fotoğrafa, objeye odaklanıyoruz.
Şehrin güney kısmında 4 yol kavşağında henüz şehire girmemişken, hani şu katlanan ahşap Maragonz Metre‘si var ya, onun anıtına rastladık. Nedeni ise, bu metre, taa 1886’da Franz ve Anton Ullrich kardeşler tarafından icat edilir ve ilk olarak 1889’da Paris’teki Dünya Sergisinde görücüye çıkarılır. Dikey olarak ölçmeyi çok daha kolaylaştıran bu patentli cetvel, o kadar mükemmel bir şekilde geliştirilmiş ki, bugüne kadar dünya çapında herhangi bir iyileştirme gerektirmemiş. Hemen hemen her Almanın evinde bulunur. Bu arada bende de var.
Sanırım burdaki Maikammer’lılar Franz-Anton kardeşlerine vefa borçlarını ödemek için, üzüm bağlarının tam ortasında bu Katlanabilir Metre Anıtına, önemine karşılık gelen bir yer vermişler. Gerçekten de takdir etmek gerekir. Hem kasaba sakinlerini hem de Franz ve Anton kardeşleri….
Yaklaşık 1 saatlik bağlar arasındanki yürüyüşümüzden sonra kasabanın yine güney tarafından, fakat park ettiğimiz yerin alt kısmında kasabaya giriş yaptık.
Kasaba çok sakin, arasıra geçen bisikletler ve bir kaç yaşlı teyze ve amcanın dışında insan görebilmek zor. Sessizliği arabaların gürültüleri bozuyor.
Yaklaşık 1 saatten fazla da kasabayı adımlıyoruz. Çok temiz, şirin, yerli yerinde bir kasaba. Kasaba gelenksel değerlerine sahip çıkıyor, onları koruyor ve süreklileştiriyor.
Şarabın ve doğanın ülkesi Pfalz’ın genel özelliklerini bu küçük kasabada da bulmak mümkün. Hatta Antik Yunan Şarap Tanrısı Dionysos burada olsaydı 3 kadehle yetinmezdi.
Maikammer konaklama seçenekleri ve gastronomi bakımadan da oldukça zengin seçenekler sunuyor. Biz bunları zaman sorunundan dolayı fazla tadamadık. Bir daha ki sefere belki.
Maikammer Cittaslow üyesi olamanın da getirdiği özelliklerinden dolayı,
Gastronomisi bölgesel tarımdan yararlanır; çoğunlukla taze ve çeşitli çevre çiftçilerin ürünlerininden yararlanılır. Ilıman iklimi sayesinde Akdeniz mutfağının izlerini burada bulmak sizi şaşırtmasın.
Gute Stube
Tarihi 1600’e kadar gider, yıllar içinde bir çok değişiklik yapılır. 1834’te ev Platz ailesinin eline geçer, sonra da Rassiga ailesinin. 1984’ten itibaren yerel Maikammer topluluğu devralır ve 1990 itibaren tarihi Belediye binası da binaya eklenir, hatta en güzel salonu evlenecek çiftlerin nikahını kıymak için de kullanıma açılır. Eski Raggia aliesinden kalan “vaftiz evi” Hotelfachschule Weinstrasse devreldilir ve 2007’de onarılır.
Rönesans’ta kalan bu güzel binanın giriş salonlarından biri Ortsvinothek’e dönüştürülmüş, yani şarap dükkanına… Maikammer’de ki bütün şarapçıların şarap vitrini sayılır, açılış saatleri dışında burda olduğumuzdan içini göremedik ne yazık ki.
Salzgrotte
Tuz Mağarası 15 ton ölü deniz ve himalaya dağlarının tuzlarının karışımdan oluşmuş. Bu kombinasyon sayesinde, ziyaretçiler deniz tuzunun iyot yüklü havasından ve milyonlarca yıllık kaya tuzu eser elementlerinin* etkisinden faydalanırlar.
Tuzun etkisi bin yıllardan beri bilinmektedir ve çoğunlukla alerji, solunum ve cilt hastalıklarında kullanılır. Ancak stres, romatizma veya hipotiroidizmde bile yaşam kalitesi çok doğal bir şekilde iyileştirilebilir.
Tuz mağarasının ziyareti normal kıyafetlerle yapılır. Yıl boyunca 22 ° C’lik hoş bir iç mekan iklimi ile rahat dinlenme salonlarında dinlenebilirsiniz. Seanslar 45 dakika sürüyor.
( * Canlı organizmada son derece düşük miktarlarda bulunması nedeniyle “eser element” adını alan onüç biyoelementten demir, manganez, kobalt, bakır, çinko, molibden, vanadyum, krom ve kalay’ın metal olmalarına karşın, flor, silisyum, selenyum ve iyot ametal özelliktedir. )
Kalmit
Kalmit Pfalz dağlarının en yüksek tepesi; yaklaşık 673 m yüksekliğinde. Buradan bütün Maikammer’ı ve etrafını hatta Rhein Nehri boyunca bütün Pflazı, Mannheim, Heidelbeg ve Odenwald dağlarına kadar görmek mümkün. Havanın temiz ve berrak olması şartıyla.
Hambacher Schloss ; Demokrasinin Kalesi
Şirin bir Şarap köyü olan Hambach, Maikammer‘ın kuzey doğusunda 5 km uzaklıkta. Kasabanın bir 1 km uzağında, Pfalz ormanların içindeki kale ise Alman demokrasisinin beşiği olarak kabul edilir. Köy tarihinin en önemli olayı ise 1832 yılında Hambach Kalesi‘inden gerçekleşen “Özgürlük Mitingi”dir. Tarih kitaplarına Hambacher Festivali olarak geçecek olan bu olay, aynı zamanda şimdiki Alman Bayrağının ilk dalgalandığı yer olarak da kayıtlara geçecektir.
Son söz olarak;
Maikammer‘de ortaçağda kalan yapılar, yarı ahşap evler ve 16. ila 19. yüzyıllardan kalma şarap imalathaneleri, üzüm bağları ve doğasıyla görülmeye değer. Kasabanın sokaklarından yürürken huzur ve zaman kavramı aynı anda gerçekleşen bir tılsım gibi sizi sarmalar. Burda gerçekten de her şey “yavaşlamış”, durmuş gibi.
Zaman da durmuş… öylece asılı kalmış bir yerlerde.
